GENEL

HAYAT

HAYAT VE YAŞAMIN ANLAMI NEDİR?

Yaşam;Doğumla ölüm arasında yaşanan süre,ömür,hayattır.

Her insan hayatın anlamı nedir diye ömrünün belirli zamanlarında düşünmüştür ya da bu düşünceden çıkamayıp düşünmeye devam etmiştir. Peki gerçekten hayatın anlamı nedir?
Birisi çıkıp hayatın anlamını buldum, hayatın anlamı bu diyebilir mi?

Öncelikle yaşamak kadar mucizevi bir olayın kesinlikle bir anlamı olması gerektiğini ve bu anlamın da en az yaşamak kadar muazzam bir şey olması gerektiğini düşünüyorum. Peki nedir sizce hayatın anlamı?

Birisini haddinden fazla sevip hayatını ona adamak mı? Onunla mutlu ve huzurlu bir aile kurup en sonunda ölmeyi beklemek mi? Sizin hiç hayatınızda ömrünüzü onun ömrü için harcayacağınız böyle bir insan oldu mu? Şahsen benim olmadı ve hayatının anlamının birisini sevip ömrünü onun ömrünün uğruna harcamak olduğunu düşünen insanlara da hiç anlam veremedim. Çünkü bir hayatı başkasının hayatına adamak büyük bir olaydır. Lakin ilk başta dediğim gibi yaşam kadar büyük değildir. Yaşam sana bahşedilmiş koca bir armağandır. Bir hayatı başkasının hayatına heba etmek bu bahşedilen hayata yapabileceğin en büyük ihanet ve aşağılamadır. Tabi ki seveceğiz sevileceğiz, yuva kuracağız lakin hayatımızı bir insana odaklayarak yaşamamalıyız.

Peki başka ne olabilir? Mesela çok zengin olmak, makam ve güç sahibi olmak olabilir mi? İlk başta kişiye güzel gelen isteklerden birisidir. Nasıl ki uykusu gelen bir insan uykuyu arzuluyorsa, acıkan bir insan yemek yemeyi o anlık karşı konulamaz şekilde arzuluyorsa, cinsel dürtüler nasıl ki varsa, zenginlik makam ve güç sahibi olmak da bu saydıklarım kadar güçlü ve karşı konulamaz bir arzudur. Üstelik gerekli de değildir, hayatta kalmak için bunlara ihtiyacın yoktur. Peki gerçekten zengin olmak, makam ve güç sahibi olmak uğruna bir hayat adayacağımız kadar önemli midir? Uğruna bir hayat adayacağımız kadar gerçek midir?

Biraz daha düşünelim ne olabilir bu hayatın anlamı, Bu hayatı nasıl yaşamalıyız, Yaşamak kadar büyük bir mucizeyi nasıl heba etmeyiz? Sorularına bir cevap bulalım. Başlarda dediğimiz gibi bu hayatın anlamı da en az bu hayat kadar büyük olmalı. Peki hiç düşündünüz mü, anlamı hayat kadar büyük olan bir şeyin var olabileceğini ve varsa da ne kadar müthiş olabileceğini?

Yaşamımızda çoğu şey zıddıyla birlikte bilinmektedir. Zenginliğin karşıtı fakirlik, iyiliğin karşıtı kötülük, güzelliğin karşıtı çirkinlik, mutluluğun karşıtı hüzün, pozitifin karşıtı negatif, aydınlığın karşıtı karanlık şeklindedir. Peki bu kavramlar yalnız başlarına da bir anlam içermekte midir sizce? Şöyle örnek vermek gerekirse, aydınlık ışığın olduğu ve gözlerimizin etraftaki nesneleri gördüğü ışıklık durumudur. Karanlık ise anlam olarak ışığın bulunmadığı haldir. Peki mutlak bir karanlık hayal edin. Simsiyah hiçbir şeyin görülmediği bir karanlık. Işığın bulunduğu aydınlık hali gibi bir hal olmasaydı karanlık diye de bir kavram olmuş olmayacaktı. Ayrıca bu durumlarda birbirlerine mahkumdur. Şöyle ki, ışığın olmadığı yerde karanlık kaçınılmazdır. Karanlığın olmadığı yerde ise aydınlık bulunmaktadır. Tamam öyle olsun ama bunların konumuzla ne alakası var diyebilirsiniz. Hemen açıklayayım. Şöyleki konumuz hayatın anlamıydı. Peki hayatın karşıtı nedir? Var olmamış olmak mı, yoksa var olduktan sonra gelen ölüm mü?

Var olmamış olsaydık hayat diye bir şeye de sahip olamayacaktık. Biraz önce bahsettiğimizden farklı olarak, var olmakla birlikte zıddı olmayan bir olayı da yani hayatı da beraberinde getirmektedir. Hayatın karşıtı kesinlikle ölümdür. Hayatla birlikte var olur. Yani bu demektir ki yaşamayan birini öldürmeyiz. Peki biraz önce çoğu şey zıddıyla var oluyor ve anlam kazanıyor demiştik. Buradan şu çıkıyor ki hayat sadece ölümle anlam bulabilir. Ancak hayat kadar muazzam bir olay, ölüm kadar kesin bir sonla anlam kazanabilir. Peki diyeceksiniz ki bunları anlattın da hiç hayatın anlamı gibi durmuyor. Yaşayış bakımından hayatımda hiç bir şey değiştirmez ve bana da bir şey katmaz. Hayatın anlamı ölüm olsun da hayattayken ne yapacağız, bu nasıl hayatın anlamı böyle? Diyebilirsiniz.
Buna da şöyle cevap vermek istiyorum, yarın öleceğini bilsen bugünkü yaşayışın nasıl olurdu? Dün yaptığın gibi insanların kalbini kırar mıydın? Servetine servet katmak için türlü usulsüzlükler yapar mıydın? Sevdiğin hayatının anlamı olan kişi hakkında hala o şekilde düşünebilir miydin? Ya da nasıl olsa yarın öleceğim biraz daha param olsun diyebilir miydin? Ölümü hatırlamadan yaşayan insanın hali son kurduğum cümle kadar gariptir.

Herkes hayatını bir gün öleceğini anlayarak yaşasa emin olun bu dünya daha yaşanılır, daha güzel bir yer olurdu.

 

Kaynak: Türkçe Yayın

 

*** Sizlerin Hayat hakkında görüşleriniz nedir? Yazın yayınlayalım***